10 Kasım 1977 MEVLÂNA’yım
ben! 1 Gerçeğin aynasını
verdik, sevgi ile bakanı gördük. 'Selam olsun.' Kucağın aldığı kadar,
gönlün dolduğu kadar; kulu yerini alır, değerini öylece bulur.
ALLAH'ım RAZI olsun, seven seveni bulsun. 2 Her hizmet O'nadır, himmet
sanadır. Himmet, yumuşak kuluna ALLAH'ımın armağanı. Olumun
içindesin, sevenin düşündesin. 'Himmet.' deyip gelen, sana elini veren,
rüyanda yolunu açan. MERYEM'i gördüğün, el ele olduğundur. Göz göze
bakmasa da, gönül gönülü yakar, her gittiği yere AŞK'ın tohumunu
eker. Ayna, elinde artık. Düzen kurulur, aynada istenilen görülür. 'Her
istediğim mi?' dersin. Öyle oldukta, elbet aynada dilediğini
görürsün. Unutma; ayna, elinde tuttuğun değil, gönlünde
tuttuğundur! Rüyan ile gerçekleşir. Sadece, yorumda çelişkiye
düşersin. Hiçbir rüyayı ters yönden almayasın, dilediğin en güzel
yönde yorasın. 3 Renklerde şüpheye
düşersen, düşün ki her renk mukaddestir. Her rengi MELEKLER temsil
eder. Gayretin yersiz değil. Gemiye gideceğiz, kaptanı
bulacağız. Daha önce verdik: 'Gelecek olan, kapı-kapı dolaşandır,
çerçeve diye savaşandır.' Dağınık olan, toplanmaya çalışır. YM.
Dost deyip gideceğiz. Daha önce verdik, bildireceğiz. Biz biliriz.
Kuyuya ses verir, sesi gelene iletir. Ayağımız deryada, kulağımız
cümlede. Duyan gören, dileyene veren, SEVGİLİ YÜCE'de. Daha önce
dedik: 'Gideceğiz, tez geleceğiz.' Geldik gördük, selama selam
kattık. ALLAH'a ısmarladık. 4 Güneşin battığı
değil, verdiği yerdeyiz. 'Gemiye gideceğiz.' dedik. Kıyam;
değişen değil, gelişene denilir! Gelişen için,
dağılmak gerekir! Eski binanın yerine yenisini kurmak için; eskiyi
dağıtırsın, yeni binayı inşa edersin; kıyam odur! Eskiden sıyrılıp,
yeniye yer ayırmak, yeniyi hazırlamak. 'Kendini yenile.' demektir! Özellik, gönül
yapındadır. ALLAH'ımın seçilmiş kullarındansın elbet. Beklemek değil;
geçirdiğin safhalar oluşmak idi. Zaman, sizleredir. İç dünyanı
verdik. Gördüğünü bu gün çözemezsin, gelen günde ayrı-ayrı çözersin.
Unutma Güneş'e baktığın, dünya gözü ile gördüğün değildir,
açılan gönül gözü ile görürsün. Çünkü dünya gözü ile Güneş'e bakılamaz!
Gönül gözü Güneş'e bakanın yeri, bizlerin yanıdır. 'Aşamadım...'
dediğini, düşünde gördüğünü düşün. Yerini alanın, kendini
bilenin sorgusunda gerçek; doğan güneşe benzer. (ŞEMS'in size ne faydası oldu?)
Ben ŞEMS'te ALLAH'ımı değil, kendimi buldum; kendimden ALLAH'ıma
döndüm. Sen kendini, 'Dayandım, seyrinde güzeli gördüm.' dediğin gün
buldun. EYVALLAH! Daha önce dedik. 'Düşünde verilir, güzel öyle örülür.'
Dünyanın gündeki oluşumu, kuluna gününe göre buldurur. MEVLÂNA misali
ŞEMS'i arayım dersen; sahrada kalmış bülbüle benzersin! 5 (Neden MEVLÂNA MERYEM de başkası değil?) Gaye
birliğinden. MEVLÂNA MERYEM gaye birliği ile bağlıdır. Sevgi ile
oluşan, SEVGİLİ'de buluşan demektir. SEVGİLİ'de
buluşan kimdir? Kim olursa olsun, yeter ki kulluğunu bilsin.
Kulluğunu bilmek; O'ndan geleni ne olursa olsun, kim olursa olsun, ister
versin ister vermesin; kulu diye sevmek, yaratılanı övmek. YUNUS'um da verir.
El ele verdik; MEVLÂNA, YUNUS, MERYEM. YUVA'da sohbete öylece gireceğimizi
söyledik. (Neden bu kadar özel ilgi gösteriyorsunuz
bana? Benim bir şeyden haberim bile yok.) 'Gayeler aynı.'
dedik ya! Günü gelende kendin çözeceksin. Ne var ki, dedik daha önce: 'Yazıları
okuyalım.' yeni verdiklerimizi de. İlacın yeri, dünyadır hali. 6 (Sümer'ler niçin verildi?) Günü gelende
çözülecek. Geçmiş geleceğin aynasıdır da ondan. Genişlikte son
merhaleyi buldular; ne var ki orda kaldılar. (Sümerler mi buldu?) EYVALLAH! Gök ilmi onlarda başladı,
güne kadar öylece geldi. Denizdeki yosunun, gece ile gündüze verdiklerini
inceleseler, kainatta bir düğüm daha çözülürdü. Sır, sormakla değil
beklemekle açılır! 'Bekle gör.' dedik ya. Geçen gelenin aynasıdır, asla geri
dönüş yoktur. Su, dünyanın her yerinde vardır. Yeraltı kanalına aktığı
yer, kurağa kalır. Söylenilen, şehrin güneydoğusunda; gölü gün-gün
azalıp çoğalan yöresinde. Yosunların bağladığı yerde elbet.
Arayan bulur, bekleyen görür. Aymayı bilen. (c mi?) Değil. 'Bekleyen görür.' dedik, sohbeti günde
bağladık, 'Sen söyle.' dedik. 7 Seven AŞK tohumunu serper de gezer. Sevenin arkasında
rahmet bol olur. Sanılmasın, atılan tohumlar yabana gider. Bünyenden
attığını yeniden almazsın, eğer aynı besinle beslenmezsen. 'Alkol!'
dedin ya! Benimsemediğin müddetçe, o senden değildir. (Sigara için mi?) 'EYVALLAH!' diyelim; ne var ki
yavaş-yavaş yerimizi alalım. Az ye, az uyu; doyumla uyum yeterli
olsun. Ne aza, ne çoğa yer vermeyelim! ('Zayıflamak şart...' demiştiniz. Nasıl zayıflayayım?) Maydanoz
ye. Bol ye. 8 Sözü güzele
bırakalım, uykuda olanı bekleyelim. ALLAH'a ısmarladık
|