18 Mart 1970 

MEVLÂNA’yım ben!

1 Hummalı konuşanlar, ‘Karşı olsun.’ diyenler. Yanılmayın, sunduğumdan ayrılmayın. Hakkınızdan hak tanıyın. 

2 Soru hazırlayın, münasip olanı bildireyim.

(Sizden önce yaşamış olanın resmini nasıl çizebiliyorsunuz?)

3 Resim yapılması neden seni meraka düşürdü? Yazıyı çözdün mü? Madde olmuş, dünyaya gelmiş. Huydan. Bilmen değil görmen yetmez mi? Benim zamanımdan evvel olanı yazarım. Çizgisi niye olmasın? Görüşü kaybetmeyiz. Her şey açık, kapalı yok; er veya geç yok. Katına göre görgü. Aşağı kat yukarıyı bilmez. Olmuşun yolu, olacağın günü bellidir. Gönül, RUH’un gülü.

4 Hoş bir soru. ‘RUH’uma tesir etti.’ demezsin, ‘Gönlüm açıldı.’ dersin. RUH’un bahçesi, bahçesinde gülü. Bahçesini sularsan, gülünü alırsın. Parça değil, NUR’dur. Olayı olmuşa bağlar. Yolunu açanın RUH’u veya gönül, RUH’un bahçesi bunalımdan kurtulur. Mantık gönülü harcar. Mutmain olma, mantığını ölçüye vur; gününe göre, gönül yoluna uydur. Mantığın seni ters yola götürmez, çünkü gönlün bırakmaz. Ölçüyü bulmuşsun. Bahçe dedim; bahçede gül de biter, diken de biter. Öyle kul var ki, gün gelir diken onu rahatsız eder, bahçesini temizler, gülünü diker. Dönmüş kulun yardımcısı olmayı nasip etsin ALLAH’ım. 

5 Olmuştan söz edeyim, ÇAKIR’a deyim. Resim dediğini anlatayım. Resmini dileyen gelir, gününden simasını tecessüm ettirir. Hiçbir değişiklik yapamazsın. Yeter ki aklını mantığını kullan, ALLAH’ına bağlan, O'ndan canı gönülden dile; dileğini gönlünce verir.

6 Mantık sende. Kötü olduğunu bilerek yaptın. Gönlünün, bahçenin dikenli olduğunu gösterdin.

7 Kaderi değiştiremezsin amma ahlak sende. Değişir dedim, denmesin ‘Benim alın yazım bu’, asla! ALLAH’ım dünyaya gönderir. Ahlakını değil. Ahlakını sen alırsın.

8 Andığın gibi olsa, sorumlusu sen olur musun? ALLAH’ım PEYGAMBERLER’i EVLİYALAR’ı niye gönderdi? Kötüyü uyarmak için. Tiyatro değil dünya, masuniyet programı yok. Alın yazısı, ölüm kararı anlaşıldı.

9 Meclisimiz açıldı, sözümüz seçildi, sudan içildi, ne güzel sohbet edildi.

10 ‘Kaderim.’ dersin. Yanlış yaptığın, yol münasip dediğin işini; ALLAH’ım mı yaptırır? Her işe başlarken, ALLAH’ımın ADI’yla başlarsan, yanlıştan dönersin.

11 Olumu kadere bağlı, verimi kulun kendine. Suyun akışını tutarsın, bentler yaparsın verimli olur, kul işidir. Kendi haline bırakırsan, zararlı da olabilir. Kul da öyle, iyi eğitilirse verimli olur. Yeter ki bilene düşsün. ALLAH’ına dayanırsan bulursun.

12 Dinimizin emirleri, ibadeti borç sayar. Borcun ALLAH’ına. ALLAH’ın öyle YÜCE ki, borçlarını affetti. Onu da affedeceğinden şüphen olmasın. Yeter ki, O'na olan yönün dönmesin. Üzüntü etme. Kul borcundan kork. İbadet, ALLAH’a yönelmenin yardımcısıdır. Gönlün O'na varsın da, ne yönden olsa olur. Deriz, kul gönlü almak KABE ziyaretidir. Demek ki, ziyarete uyan sevap da var.

ALLAH’a ısmarladık. 

LÂİLÂHE İLLALLAH MUHAMMEDÜR RESULULLAH

mutmain: inanmış, gönlü kanmış, emin olun.
tecessüm: belirme, görünmeye başlama.
masuniyet: dokunulmazlık