8 Ekim 1971 MEVLÂNA’yım ben! 2 Cumanın gelişine, perşembeden uyduk; her olayı gönülden
duyduk, ‘Sahip olan, gönlü dolana ne mutlu.’ dedik. Her kul PİR olsa, her
gönül NUR olsa; PEYGAMBER’e, EVLİYA’ya ne hacet kalırdı? Sebep aranmadan,
‘Nedir?’ diye sorulmadan uymalı. Kul ‘Dünyada imtihanım nedir?’ diye sormamalı.
İsteğin hatası olmaz, ne var ki ALLAH’ımın ne vereceği bilinmez.
Dua kopya edilmez, gönülden geldiği gibi edilir. Ancak öyle dua ALLAH’ımın
kabulüdür. Denmenin denemekle ilgisi olmaz. Verilen kaideden çıkılmaz. Niyaz
dilendiği gibi olsa da, esasından çıkılmaz. 3 Namaz, bedenin bütün azaları ile kılınır. Sanmakla değil, sormakla bulunur. Sorulanın yerini merak edilir. (NASREDDİN HOCA) Evet. Arayın bulun, okuyun. Aramayı denemediniz. Bildiğiniz yetmez mi? Tarihini mi yazacaksınız, RUH’una mı okuyacaksın? Gafil olma. ‘Bilmez.’ diyene de ki; ‘Bilen gelsin ömrünü söylesin.’ Bildiğiniz gibi alın, gerisini silin. Soruyu ben mi veremedim, sen mi alamadın? Yumuşak yol alanın, anılmakla uyanın; yer midir mekanı? Asmayı budamazsan, filizi zayıf gelir. Kalemle yazmak için, ucunu kazımak gereklidir. Aşağı değil, yukarı dileriz, gözü gökten ayırmayız. Arıyı ele alsan, balını dile versen; arının iğnesini unutursun, vergisini bilirsin. ALLAH’ım cümlenizden RAZI olsun. Olumsuzluk olmaz, dünyada boşluk kalmaz. Dünya sözü yersiz, kâinatta boşluk kalmaz. Dendiği gibi; kuru yaprak kök için, kuru dal ocak için. ALLAH’ımın VERDİĞİ, has kuludur gördüğü, ALLAH’ımdır sevdiği. Sevgin boş olmaz, kâinat sevmeyene dönmez, sevmeyen verileni görmez, görmeyen elbet ALLAH’ımın has kulu olmaz. Yazdığım, cümlenin sorusuna cevaptır, neden sana da olmasın. Sayı ile değil yumak ile verilir, kula mal edilir. Kul dilediği gibi çözer, dünyada öyle gezer. Ahiret; dileyenin, ALLAH’ımı sevenindir, ALLAH’ımın VERDİĞİ’ni dünyada görenindir. Görelim, sevelim, sevgimize sevgi ile aşı vuralım. ALLAH’ıma emanet olasınız. ALLAH’a ısmarladık.
|