19 Nisan 1972 MEVLÂNA’yım ben! 1 Gözün gördüğü yer, hile kaldırmaz. Kul kulun sözüne aldırmazsa, Üzüntüye kendi yer vermiş olur. Hatayı kendinde arayan kul; olayı katlamış, düzene koymuş olur. Sorulanın doğrudan ayrısı, yorumdaki hatasıdır. Sözünün hatası baştan. YUVA’da olanın, görüntüye gelenin kimliğini; varlığından bilmen gerek. YUVA’da daim var olan. 2 Rüyada verilen, yorumu kendince onaylanandır. Geliş, oluşa yer verir. Ne var ki ALLAH’ımın KATI’na, ona layık varır. Sözün değerine ölçü vurulmaz. YUVA’nıza şeytan yer almaz. Nasihat edilenin, yorumuna yer verdim, hatasını söyledim. ‘İyilikten nasip al ki, ALLAH’ımın KATI’nda yerin olsun.’ dedim. Aynayı yüzüne tutulacak tarihi verdim. Yönünü tayin edecek günü söyledim. 3 Ölüm bildirmek, vazifem değildir. Ölüm korkusuna düşenin, korkudan
öleceğine inanmak, yazılanın bozulduğunu sanmaktır. Günü gelmeyen, ne korku ile ne kargı ile
göçmez. Eceli kaza dediğimiz nedir? Yazılanın dışında kalan mı? Daha
önce verdim. Doğum, evlenme, ölüm; binanın planındandır.
Dışına çıkamazsın. Zelzele, eceli kaza mıdır? Zelzelede ölümü, eceli
kaza görürsen yanılırsın. Eceli kaza; vakitsiz, sebepsiz ölüme telmihen
söylenir. (telmih: söz
arasında başka bir şey kastedilerek manalı söyleme, açık söylememe.)
Sözün, evvel bitime yok. Ölüm mukadder olduğu anda, intihar eder
sabırsızlığından. Her yazılan ALLAH’ımdandır. Aldığı yer de, dünyadaki
ölçüsüne göre değil midir? Her olaya sabırsızlık gösteren, ölümünü de aynı
ölçüde verir, ondan sonra gelenlere örnek olur. 4 Daha önce verdim, her olay karşıtı iledir. İyi-kötü, beyaz-siyah, cennet-cehennem. Senin seçme hakkın vardır. İki yol olur her kulun önünde. HAK YOLU ve onun karşıtı. Kulun kaderi, her iki yolda yazılıdır. Seçim senin hakkındır. ‘Şeytana uydum.’ denen odur. ALLAH’ım binlerce MELEK’ini, her kuluna doğruyu göstersin diye gönderir. Gene de hatayı kendine vazife edinen, yolunu seçmiş olur. Kaide bozulmaz, dışına çıkılmaz. Yolların görüntüsü, kulların akıbeti ile gösterilir. Doğru yolu seçen kul, huzuru bulur. Yolun eğrisine giden, daima huzursuz olur. Görüntü ise, tam aksidir. Birçok meşakkat içinde, huzura varmış olan kul; doğruyu bulmuş olan kuldur. Her türlü dünya nimetinin içinde, huzursuz olan kul; eğri yola giren kuldur. Onun için, içinde olduğun hale şükret ki; HAK YOLU’nda olasın, kainatta cennete varasın. 5 Gülün en güzeli dahi, köre sadece dikenini gösterir. Çünkü kör gözü ile değil, eli ile değerini bulmaya çalışır. Görmediği için dikenine muhatap olur. Onun için ‘ALLAH’ım.’ diyelim, gönül gözümüzü açalım ki; dikenine değil, gülüne bakalım. 6 ALLAH’ıma emanet olasınız, ölüm sözünü silesiniz. Gün beklemeye değil, yol beklemeye çalışasınız, gönüllerden dikeni atasınız. ALLAH’a ısmarladık. LÂİLÂHE İLLALLAH MUHAMMEDÜR RESULULLAH
|