16 Haziran 1972 MEVLÂNA’yım ben! 1 Huzur ile geldim, cümlenize diledim, gönülden alan ile yolunu bulanın yardımcısı oldum. ‘Almayan?4 denmesin. Benden değil. Alanın dilediği, YÜCE’nin EMRİ’dir 2 Hatırda kalan, ‘Kusurdur.’ denilenin; aslında ne hata ile, ne kusur
ile ölçüsü bulunmaz. Çünkü hatanın, nerde başlayıp nerde biteceği
bilinmez. Senin hata gördüğünü, dostun ‘Atâdır.’ der. Onun için kulunu
suçlamayın, hatalı demeyin. 3 (Fuarda gösterilen eser mevzuunun arkadaşlar arasında anlayış ve fikir çarpışmalarına karşılık:) Mevzunun açılışıdır 4 Kayıtsız yazılmaz, gezinti diye gelinmez. Sohbetin yeri, gönüllerin seridir. Sohbette hata arayan, hataya çerçeve koyandır. KUR’AN ile verilen, ‘Kulu için.’ denilen yolumuzdur. KUR’AN’ın dışında sorulan, kama ile oyulan ağaca benzer. ‘Açılsa.’ denir, manası sorulur. Açanı düşünün, ona dersen yanlışlık olmaz. Sohbetimize katılan, gönül ile konuşan, (t’ye) Gidenden değil de, olandan yolu sorana dedim. Açsın diye vazife ilettim. Yanılmayın, ‘Verdim.’ demedim, haddim değildir. (t’nin açıklamasına karşılık) Sunduğun bal şerbetinden, ALLAH’ım RAZI olsun. 5 Çiçekleri gezdik, balları topladık, meclisinize sunduk. Şerbet yapana
dedik. ‘Yol ile gelen, sel ile gider.’ demeyin. Sel ile giden, gitmesi
gerekendir. Sel ile gidende şer arayan, gönlünü karanlık tutandır. Yel geldi
ise gelmesi gerekti, sel götürdü ise gitmesi gerekti denilende; güneşe
perde açılır. PEYGAMBERLER Yolu. (güneşin manası). ULULAR kulu. Almayan denmesin. Alan alır,
hatır ile gelen, kucak dolusu döner. Kandilde sanmayın ışık söner, yağı
temizlenmedikçe. ‘Ummadık.’ denildiği yerde, umulmayan görülürse
şaşırılır. Şaşkınlık niye? Her olayın “OL!” deyicisi kim? Kainatın
YARATICI’sı kim? Kimden sorar? Kimden danışır? Güzel olanı yarattığı
bilinse, çirkin denilende güzel aransa, dostluk O’ndadır bilinse; hataya
düşülmez. DOST elbet O’dur, O’ndan gelendir, O’nu bilendir. Dumanı dahi
dost bilsen, güzelde güzelliği bulursun. Güzeli, O’ndandır diye AŞK’a
düşmek. 6 Masaya niye oturursun? Aşımı yiyeyim, nasibimi alayım diye. ‘Sevmedim.’ dersen, masadan kalkarsan; elbet aç kalırsın. Açlıkta, yediğinin ne olursa olsun tadını bulursun. Ne var ki, ne olursa olsun yiyeyim aç kalmayayım diye düşünmeyin. Sevmiyorum dediğinizi sevmeye çalışın, kainatta her olaya alışın. 7 Yazılan bozulmaz, kayıt değişmez, zahirde görülen, zaivde alınmaz. 8 EVLİYALAR’ın yükünü ağır dersiniz, elbet ağırdır. Ne var
ki, kaldıracak gücünü de, ALLAH’ım yüküne göre verir. 9 Selvi misali YUNUS’um geldi, “Selam olsun sizlere.” dedi. “Aldım gülüm, gördüm gönlüm, sevdim dalında cümle yaprağın ile.” dedi, selamladı. “Selvide gül ararsan, beni bilesin. Gölgem olmasa da, boyda bulasın. Irak olan yerden göresin.” der. 10 Cahilde bulduğunu, alimden sorar. Cahilin verdiğini, alim ne bilsin? Adı ile nasıl çözsün? Cahilin gördüğü, çiçeğin özü. Alimin gördüğü, çiçeğin tozu. Toz artmaya, öz örtmeye delildir. Örtülen nedir? İlmin aslıdır. 11 Gömülü olana duanı verirsin de, neden dünya kulundan esirgersin? 12 Nehirler bir oldu, her nehirde kol oldu. MEVLÂNA YUNUS ile, HACI BAYRAM VELİ ile, HACI BEKTAŞ-I VELİ ile kaynaştı. Deryada buluştu, derya AŞK’tan tutuştu. ‘Derya AŞK’tan tutuşur mu?’ diyene de ki: ‘Her güneşin inişi, deryanın tutuşuşudur. Güneşin kimliği bilinir. AŞKI ile kaynaştık, yolumuzda birleştik, her kulu için dilekte bulunduk. ‘Ayırma ALLAH’ım.’ dedik. ‘YARATTIĞIN alemde, DÜZENİN’e uysunlar, ‘En güzeli.’ desinler, sevmeyi öğrensinler. Taşı toprağı ile, suyu çamuru ile, yaprağı kuru olsa bile.’ Her kul yaprak misalidir, doğar-büyür-dökülür. Dökülenden hüzün duymayalım, gitti gelmez demeyelim. Giden yok, sadece göç. Var olan yok olmaz, su misali, daha önce verdim. Su ne kaybolur, ne biter. 13“ Cümlemiz buradayız. Gönülde AŞK ile doluşan, ‘Yolumun ULU’suna
selam.’ diyene söz aldım. (t’ye)
Yolunda gitsin, kadere uysun. Dumansız gönülde, duman aramasın. Yolu kutlu, gönlü
kutlu olsun.” dedi selamladı. ALLAH’a ısmarladık. (YAHYA
HAZRETLERİ’nin resmi verilir) 14 Resimdeki el izahı: İslam’ın beş şartından gösterendir, abdeste başlayandır. ‘Kimliği?’ denir, denilse gülünür. Müzeyyen kullarındandır, YAHYA EFENDİ. LÂİLÂHE İLLALLAH MUHAMMEDÜR RESULULLAH müzeyyen: bezenip süslenmiş, ziynetli
|