![]() YUNUS’um der ki: "Kaybolan her eşyamda, gözümü yumdum. ‘ALLAH’ım, SEN’in olan SANA geldi.’ dedim. Geleni de emanet bildim; gözümle sevdim, elimle okşadım, kundak misali sardım. YÜCE’nin YÜCELİĞİ’ni her VERDİĞİ’nde buldum..." ![]() Eşyanın aslı, RUH’udur. Ceset de, RUH’un eşyası değil mi? Asıl olan nedir? Elbet RUH’tur. Ne var ki RUH da gelişe bağlıdır. Huyunu aldı ise, eşyanın yerini bulabilirsin. Huyunu almayan eşyaya, yerini veremezsin. Huydan maksat, her eşyanın yapısıdır. YUNUS Masa aş için, döşek uyumak için. Eğer gerekli yeri yoksa, eşya olmaktan çıkar. HABİBİ O’ndan bunu dilemiştir. Eşyanın aslını bileyim, hataya düşmeyeyim diye. ![]() Eşyanın dili kula zordur. ![]() Gördüğün her eşya sana söz eder. Nasıl dersen, şekil de sözün özüdür. ![]() Sevgi akımını yüklediğin her eşya, sana hizmet eder. Geldiğimiz verdiğimiz günden, 'Seviniz ne olursa olsun' deyişimiz odur. Sevdiğin her eşya sana hizmet eder. ![]() Çerçeve çakılmadan, resim takılmaz. Eşyanın yapısı, kulun etkisindedir ![]() Eşyanın dili, kulunun hali ile eşittir. NUH ![]() Eşyanın sesi asıl sesin örtüsüdür. (Asıl ses ahiretteki ses mi?) Evet. ALİ ![]() Sahibi olmadığımız eşyanın, SAHİBİ’ne teslimi gereklidir! ‘Dağlar benimdir’ dersem; çiçeğini yolmak için değil, koklamak içindir. |