![]() Sen, sende olanı öğrendin. ![]() Kendinde O'nu duyduğun an, bedenden sıyrıldığın andır. Kendini YÜCE’ye karşı küçülmüş gören, bedenin ağırlığından sıyrılandır. ![]() Aslını bilen, aslına varan birdir; bedene girenle, dünyaya düşen bir değil. ![]() GARİB, ne senin ne benim, evrenin malıdır. Evren, cümlenin malıdır. Kimi-kimden esirgeyelim. Yanılma, ‘Sabahat’ demedim, GARİB dedim. Sabahat, senin; GARİB cümlenin. ![]() Madem ki ALLAH’ım benimle, GÜCÜ de bende. Şüpheye düştüğüm an; ben, ben olurum. Halbuki ben değil, O’yum. O olduğumu bildikte, korkuyu sildikte, sende seni değil O’nu buldukta; ne senden korkarım, ne kendimi tartarım. ![]() Sen dahi sende değilsin. Benimseme bedenini, dünyaya bağlamasın. Bağlandıkça O’ndan uzak kalırsın. ![]() Beni benden ayır, beni benden sıyır. ‘Ben’ demeden O’nu gör, beni-seni O’nda kar. ...ben beni söyleyemem, ikiye girerim. ![]() Günümde yazdığım gibi; önce çiçek oldum, sonra böcek, daha sonra kulluğumu bildim. ![]() Seni-sana bulduran; seni-senden önce sıyırır, sonra ayırır, tekrar döndürür. Dönüş, buluştur. ![]() Ben var mıyım? Nasıl olayım ki? Ben de O’yum. Ben, bedenin sıfatı. O, sıfatını sildikte ZATI. ![]() Kendini buluş, YÜCE’yi buluş değil midir? Kendinde ne vardır O’ndan başka? ![]() ‘Geldim’ diyen her kula ‘Senin ileydik’ dedik. Sen-senden ayrılma, sen-benden sıyrılma. Sen O’ndasın, ben O’nun ile sende. ![]() Varolan O’dur. Varolana uyacak, sen. Sen ancak beden ile sensin. Bedeni sildikte, VAROLAN’a katılansın. ![]() Ele gelen, seni-sana bildiren, seni-sende bulduran, kainata uyduran, birlikte aydıran; HAKK’ın ta kendisidir. ![]() Varlık; beden değildir, bedenin muhafaza ettiğidir. ![]() 'Kimsin?' diyene sordum, 'Kimi aradın, kendini nerde buldun?' YUNUS ![]() Aslımı bildi isem, ben bende öldü isem; aldığım taşlardandır, vurduğum başlardandır. ![]() Can halimiz bilenler, yolumuzu soranlar, 'Yerden göğe diyenlerden, ALLAH'ım RAZI olsun. |