Benler
6
Sen, sende olanı öğrendin.

20-2
Kendinde O'nu duyduğun an, bedenden sıyrıldığın andır. Kendini YÜCE’ye karşı küçülmüş gören,
bedenin ağırlığından sıyrılandır.

10-2
Aslını bilen, aslına varan birdir;
bedene girenle, dünyaya düşen bir değil.

17
GARİB, ne senin ne benim, evrenin malıdır.
Evren, cümlenin malıdır.
Kimi-kimden esirgeyelim.
Yanılma, ‘Sabahat’ demedim, GARİB dedim.
Sabahat, senin; GARİB cümlenin.

3
Madem ki ALLAH’ım benimle, GÜCÜ de bende.
Şüpheye düştüğüm an; ben, ben olurum.
Halbuki ben değil, O’yum.
O olduğumu bildikte, korkuyu sildikte,
sende seni değil O’nu buldukta;
ne senden korkarım, ne kendimi tartarım.

2 kasım
Sen dahi sende değilsin.
Benimseme bedenini, dünyaya bağlamasın.
Bağlandıkça O’ndan uzak kalırsın.

22
Beni benden ayır, beni benden sıyır.
‘Ben’ demeden O’nu gör, beni-seni O’nda kar.

...ben beni söyleyemem, ikiye girerim.

5
Günümde yazdığım gibi;
önce çiçek oldum, sonra böcek,
daha sonra kulluğumu bildim.

3
Seni-sana bulduran;
seni-senden önce sıyırır,
sonra ayırır, tekrar döndürür.
Dönüş, buluştur.

14
Ben var mıyım?
Nasıl olayım ki?
Ben de O’yum.
Ben, bedenin sıfatı.
O, sıfatını sildikte ZATI.

4
Kendini buluş, YÜCE’yi buluş değil midir?
Kendinde ne vardır O’ndan başka?

5
‘Geldim’ diyen her kula ‘Senin ileydik’ dedik.
Sen-senden ayrılma, sen-benden sıyrılma.
Sen O’ndasın, ben O’nun ile sende.

18
Varolan O’dur.
Varolana uyacak, sen.
Sen ancak beden ile sensin.
Bedeni sildikte, VAROLAN’a katılansın.

1 mart
Ele gelen, seni-sana bildiren,
seni-sende bulduran, kainata uyduran, birlikte aydıran; HAKK’ın ta kendisidir.

12
Varlık; beden değildir, bedenin muhafaza ettiğidir.

13
'Kimsin?' diyene sordum,
'Kimi aradın, kendini nerde buldun?'
YUNUS

6
Aslımı bildi isem, ben bende öldü isem;
aldığım taşlardandır, vurduğum başlardandır.

21
Can halimiz bilenler, yolumuzu soranlar,
'Yerden göğe diyenlerden, ALLAH'ım RAZI olsun.